Maden şehitleri dernekleri genel başkanı Nihat Hanay, Soma’da yaşananları değerlendirdi
Hanay, Madenleri denetleyen müfettişlerin ayakkabısına kömür tozu değmediği sürece bu faciaların önüne geçilemeyeceğini belirtti.
10 Aralık 2009 tarihinde Bükköy’de yaşanan ve 19 maden işçisinin hayatını kaybettiği grizu faciasının ardından, önemli bir girişimde bulunarak Türkiye’nin ilk “Maden şehitleri aileleri yardımlaşma ve dayanışma derneği”nin kurulmasına öncülük eden Nihat Hanay, Soma’da yaşanan ve 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği o faciayı gazetemize değerlendirdi.
Zoguldak’da olduğu gibi Soma’da da hemen bir şube açacaklarını belirten Hanay şunları söyledi, “Bundan 5 yıl önce o ailelerin yaşadıkları acının aynısını bizlerde yaşadık. Bu derneği kurmamızdaki amaç da zaten bu acıları birlikte dindirebilmekti. Olaydan sadece saatler sonra Soma’ya gittim 4 gün orda kaldım, yaşananları gözlemledim. Enerji ve tabii kaynaklar bakanımız ve oraya gelen Milletvekili ve yetkililer ile görüştüm. Elbette bu bir kaza değil resmen cinayettir. Dernek olarak yetim kalan çocuklarımızın ve ailelerin her zaman yanında olacağız. Herkes onları unutacak ama biz unutmayacağız. Şu bilinmelidir ki, Madenleri denetleyen tüm maden müfettişlerinin ayakkabılarına o kömürün tozu bulaşmalıdır. Bu denetimler kesinlikle habersiz bir şekilde yapılmalıdır. Söz konusu madenin yetkilileri ve işçileri bu denetimden haberdar olmamalıdır. Olması gereken budur. Yoksa bu faciaların önüne geçmek mümkün olmayacaktır. Bir diğer önemli husus ise Teknik nezaretçiler konusudur. Bir madende çalışan teknik nezaretçi, maaşını o madenden temin ettiği sürece görevini layıkıyla yapamayacaktır. Maden sahibi ne isterse o olur. Bu durumunda bir önce yetkililer tarafından bir yasa çıkarılarak düzeltilmesi şarttır.” Dedi