Bükköy’de 10 Aralık 2009’da meydana gelen ve 19 işçinin ölümüyle sonuçlanan göçüğün yaşandığı maden ocağının sahibi Nurullah Ercan, “Eğer işçiler maden ocağını istemiyorsa, ben de istemiyorum, artık soğudum.” dedi.
Mustafakemalpaşa’daki maden ocağının ruhsat sahibi Nurullah Ercan, “Kaza sonrası çok üzüldük, gücümüzün yettiği kadar ailelerin yanında olacağız. Kimseyi yalnız bırakmayacağız. Onların refahı ve rahatı için çalışıyoruz.” dedi. Bu arada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül, ölen işçilerin ailelerine ikinci kez yardım paketleri gönderdi.
Maden ocağında ölen işçilerin ölümlerinin 40. gününü doldurması dolayısıyla akşam Devecikonağı Köyü Camisi’nde mevlit okutuldu. Mevlit için bölgeye gelen Nurullah Ercan, gazetecilerin sorularını cevapladı. Aileleri yalnız bırakmayacaklarını belirten Ercan, bugün işçileri ile bir araya geldi. Birçok soruya açıklık getiren Ercan, İş-Kur’a kısa çalışma ödeneği için yapılan başvurudan haberi olmadığını belirterek şöyle konuştu:
“Geçici iş görülmez diye müracaat edilmiş. Bunu yapan taşeron işletmenin sahibi Fahrettin Çolpan. Ben kazadan sonra madene bir defa girdim. Programa göre toplantı yapacağız. Bundan sonra bu ocak çalışacaksa daha uzun vadeli program yapmak zorundayız. Bana soracak olursanız ben çok soğudum. Ben hepinizi sokaktan toplayıp kırbaçla mı çalıştırdım? Allah’a şükür benim bu ocağa ihtiyacım yok ama taş benim mesleğim.
Bu madenleri kurmaktan gurur duyuyorum. Bundan sonra hep birlikte nasıl çalışacağımıza karar vereceğiz. Bana birisi güç verecekse bu açıkçası sizsiniz. Siz bu işletmeyi istemiyorsanız ben de istemiyorum. Biz bir harpteyiz, siz cephedesiniz, harbi cephedeki kazanır. Çok soğudum bu işlerden.
Benim için ‘Beş para etmez vicdan’ yazmışlar. 15 bin TL para gönderiyor, başka hak talep etmeyeceğim diye imza attırılıyormuş. Bunu nasıl yazıyor? Yazıklar olsun. Siz de doğruyu bulmak zorundasınız. Burada Fahrettin Çolpan cezaevinde olduğu için Cemalletin Bey İş-Kur’a müracaat ediyor. Bu iş ile ilgili olarak, ‘Benim de bu kadar işçim var, faydalanmak istiyorum’ diyor. Bunda benim alakam yok. Ben suç getirecekse iş sahibi olmak istemiyorum. Ya bu işletme onlarla adam gibi gidecek ya da kapanıp gidecek. Ben hiçbir yere başvuru yapmadım. Burası 25 senedir çalışıyor ve 25 senedir böyle bir kaza olmadı. Olmaz diyemem, Allah başımıza daha fazlasını verir. Onun için yüreğim sızlıyor. Burada gaz yok ama o anda çıkıyor.”
Allah rızası için işçiler adına mevlit okutarak, dini vecibeleri yerine getirmeye çalıştıklarını ifade eden Nurullah Ercan, şimdilik bundan başka da bir şey düşünmediklerini söyledi.