88. zafer sevinci

İlk tören dün saat 10.00’da Cumhurluk Alanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenklerin sunulması, saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve göndere bayrağın çekilmesiyle başladı.

Günün anlam ve önemini belirten konuşma, Türk Silahlı Kuvvetleri adına Garnizon Komutanı Jandarma Yüzbaşı Murat Gürdal tarafından yapıldı.

Kutlama törenlerinin 2.bölümünde Jandarma Bölük Komutanlığı’ndaki tebrikler, İlçe Kaymakamı Kazım Karabulut, Garnizon Komutanı Jandarma Yüzbaşı Murat Gürdal, Belediye Başkanı Sadi Kurtulan, Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Bülent Belli, Askerlik Şubesi Başkanı Yüzbaşı Ahmet Meydan tarafından kabul edildi.

Törenlerden sonra 30 Ağustos 2010 tarihi itibariyle terfi eden astsubay ve uzman çavuşların isimleri şöyle belirlendi: Jandarma Başçavuş Gürhan Cabaıl, Jandarma Başçavuş Ali Küncü, Uzman Çavuşlar Orhan Eski, Hüseyin Koşal, Nazif Avcı, Gurban Taşkıran, Adnan Kekeç’in 2. kademeden 3.kademeye terfi ettikleri açıklandı.

Türk Milleti esaret altında yaşayamaz!

Mustafakemalpaşa Garnizon Komutanı Jandarma Yüzbaşı Murat Gürdal, Türk Silahlı Kuvvetleri adına günün anlam ve önemini belirten konuşmasında şu sözlere yer verdi:

“Bugün asil Türk Milleti ve onun bağrından çıkan kahraman Türk Ordusu’nun en şanlı zaferlerinden biri olan 30 Ağustos Zaferi’nin 88.yıl dönümüdür. Bu zafer, ulu önder Atatürk’ün önderliğinde, çelikleşmiş bir milli birlik ve beraberlik ruhu içerisinde, dünyanın en güçlü ordularına karşı elde edilen, hürriyet ve bağımsızlık aşkıyla yanan bir milletin sarsılmaz azim ve inancının zaferidir.

Bu zafer; ülkemizi parçalamak ve milletimizi esaret altına almak, hatta yok etmek isteyen güçler tarafından yıllar boyunca sinsice hazırlanan planların o gün için sonuncusu olan Sevr paçavrasının yırtılıp atıldığı, bugün bu toprakların hakiki ve sonsuza kadar tek sahibi olan yüce Türk Milleti’nin ve kahraman Türk Ordusu’nun bağımsızlığı ve hürriyeti söz konusu olduğunda nasıl şahlandığının tüm dünyaya gösterildiği, yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temellerinin atıldığı, Türk birlik ve beraberliğinin, kudret ve kabiliyetinin nelere muktedir olduğunun tüm dünyaya gösterildiği ve öğretildiği, Balkan Harbi’nin hemen ardından gelen 1. Dünya Harbi’nde 4 yıl gibi uzun bir zaman Avrupa’nın ve dünyanın en büyük devletleriyle savaşarak bitkin düşen bu milletin; 3 yıl 3 ay ve 11 gün gibi uzun bir zaman katlandığı sıkıntıların ve döktüğü kanın bedeli olan, tarihte bir benzeri bulunmayan eşsiz bir zaferdir.

Değerli konuklar, Türk Milleti’nin mukadderatını belirleyen 30 Ağustos zaferi, Türk Ulusu için tarihte bir dönüm noktasıdır. Düşmanları ve onların ülke içindeki işbirlikçileri tarafından yok edilmeye ve paylaşılmaya karar verilerek toprakları işgal edilmiş, ordularının elinden silahları alınıp askerleri terhis edilmiş, yıllardır devam eden savaşlarda bütün kaynakları harcanmış ve yetişmiş insan gücünü kaybetmiş bir imparatorluğun yıkıntılarından, ulu önder, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk, bir milli devlet ve kahraman bir ordu çıkarmayı başararak 30 Ağustos 1922’de Anadolu’daki yüzlerce yıllık Türk varlığına kastedenleri tarihe gömmüştür.

Bu muharebede Türk Ordusu “dört beş ayda düşürülemez” denilen düşman mevzilerini altı günde çökertmiş, Afyon-İzmir arası 400 km’lik takip harekatını da 10 günde gerçekleştirmiştir. Bu yıldırım harbiyle zalim ve mağrur düşman ordusunun büyük bir kısmı inanılmayacak kadar az bir zamanda yok edilmiş, istila amacıyla Anadolu topraklarına çıkanlar ağır bir yenilgiyle, bir daha dönmemek üzere geri gönderilmiştir.

Bu müthiş zafere ulaşmak için Türk Milleti katlanılmaz olana katlanmış, dayanılmaz acılara dayanmıştır. Mazisi şan ve şöhretle dolu bir milletin çocukları olarak bu zaferle ne kadar öğünsek azdır. Çünkü, her evresi ile düşünülmüş, hazırlanmış, yönetilmiş ve zaferle sonuçlandırılmış olan bu harekat Türk Ordusu’nun, Türk subay ve komuta heyetinin yüksek kudret ve kahramanlığını tarihte bir daha kanıtlanmıştır.

Türk Milleti’nin hürriyet ve istiklal mücadelesinin ölümsüz bir abidesi olan 30 Ağustos zaferi ile vatanımız ve milletimizin aydın, mutlu ve müreffeh geleceği garanti altına alınmıştır.

Bu zaferle, eşsiz Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün yaktığı ulusların da hürriyet meşalesi olmuştur. Türk tarihine altın harflerle yazılmış olan bu zaferin 88.yıl dönümünde, böyle bir milletin ve onun bağrından çıkan Türk Ordusu’nun mensubu olmakla gurur duyuyoruz.

Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile dava arkadaşlarını ve vatan toprağının bedelini canlarıyla ödeyen aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve saygıyla anıyor, kahramanlıklarıyla destanlar yaratmış gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.

Şanlı zaferin 88.yıldönümü Türk Milleti’ne ve onun bağrından çıkan kahraman ordusuna kutlu olsun.”