ATIK PİL TOPLAYARAK 5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ’NÜ KUTLUYORUZ

Küreselleşmiş ve küçülmüş bir dünyada, ormanların yok oluşu, toprak erozyonu, çölleşme, atmosfer bozulmaları ve buna bağlı iklim değişiklikleri, çevre kirliliği, atıkların ve çöp dağlarının yarattığı çevresel sorunlar gibi tehditler, bir kurumun, kuruluşun üstesinden gelemeyeceği kadar çok boyutlu ve evrensel olup, toplumun tüm kesimlerince paylaşılarak giderilebilir.

1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’nda alınan bir kararla; sağlıklı bir çevrede yaşamanın temel bir insan hakkı olduğunun belirlenmesi ve 5 Haziran gününün, Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmesinin, dünyada çevre duyarlılığının artmasında önemli etkileri olmuştur. Tüm Dünyada olduğu gibi ülkemizde de doğa ve çevre alanında geliştirilen yasal düzenlemeler, kamu kuruluşlarının uygulamaları, sivil toplum kuruluşlarının kurulması ve çalışmalarının yaygınlaşması ile çevre bilinci artmaya başlamıştır.

Günlük yaşamımızda birçok yerde kullanıp attığımız küçücük bir kalem pilin zararı boyutundan büyük olmakta, çevre kirliliği oluşturmaktadır. Kullanılmış pillerin gelişigüzel doğaya terk edilmesi sonucunda, içerdikleri ağır metaller toprağa, yeraltı veya yerüstü sularına karışmakta, beslenme zinciri yoluyla da canlı bünyesine geçebilmektedir. Bu özelliği nedeniyle kullanılmış piller özel koşullarda bertaraf edilmelidir.

Toplumda atık pillerin toplanması bilinci ve alışkanlığı, özellikle ilköğretim okullarında düzenlenen kampanyalarla yaygınlaşıyor. Atatürk İlköğretim Okulu Öğretmeni, DOÇEV ve TEMA üyesi, çevreci Rasim Balaban’ın Mustafakemalpaşa’da başlattığı “Atık Pil Toplama Kampanyası” ilçe halkı ve kurumları tarafından ilgi ile karşılanarak desteklendi. DOÇEV’in de atık pil kumbarası, afiş ve broşürlerle destek verdiği kampanyada yaklaşık 70 kg pil toplandı. Yaklaşık 4.000 adede tekabül eden atık piller, bertarafı için DOÇEV’e teslim edildi.

Yerel ve evrensel ölçekte çevre gündemini anımsatmak amacıyla dünya çevre gününü kutluyor, “yarattığımız çöplükte boğulmadan, son ağaç kesilmeden, son nehir kurumadan” çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakmak için hepimize görevler düştüğüne inanıyoruz.

Yaşanabilir bir dünyayı paylaşmak dileğiyle…