Günümüzde her geçen gün daha da artarak hissedilen aile içi iletişim sorununa çözüm üretmek ve Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlattığı ‘Haydi Babalar Okula’ ve ‘Bursa Okuyor’ projelerine destek olmak için ‘Baba Bana Kitap Okur musun?’ adlı kampanya düzenlendi.
Mustafakemalpaşa Anaokulu’ndaki kampanya törenine Bursa İl Milli Eğitim Şube Müdürü Nebahat Sezgin, MKP Milli Eğitim Müdürü Sadi Kurtulan, öğretmenler, öğrenciler ve velileri katıldı.
Anaokulu Müdürü Murat Güleç ve MKP Milli Eğitim Müdürü Sadi Kurtulan’ın yaptığı konuşmanın ardından Anaokulu öğrencileri dile getirdikleri ifadelerle babalarına seslendi.
Törende bir konuşma yapan İl Milli Eğitim Şube Müdürü Nebahat Sezgin şunları söyledi. ‘‘Okul Öncesi Eğitimi’ deyimi anlamı çok açık bir deyimdir. Yani okuldan önce gelen anlamı taşımaktadır.
Çocukların beden, zihin ve duygu gelişmesini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak, onları temel eğitime hazırlamak Okul Öncesi Eğitimin amaçları arasındadır. 0-6 yaşlar arasını kapsayan okul öncesi yıllar, çocuğun kişiliğinin oluşumu, temel bilgi, beceri ve alışkanlıklarının tutumlarının kazanılması ve yetiştirilmesinde en önemli yıllardır.
Bu dönemde çocuğa değişik uygulamalarla verilebilecek temel bilgi, beceri ve alışkanlıklar kısaca davranış örnekleri onların kişilik gelişimini ve ileri yıllardaki öğrenim yaşamını etkileyecektir.
Erken eğitim alan çocuklar okulla ilgili korkularından büyük ölçüde kurtulmuş, kendini ifade etmeyi ve iletişim kurmayı öğrenmişlerdir. Tüm varlıklarda iletişim vardır ama insanın iletişimdeki becerisi çok farklıdır. Hem kendisi hem de diğer varlıklarla iletişime geçmek zorundadır.
Her türlü iletişimi başaran kişi sosyalleşmeyi de sağlamış olur. Uzmanlar 3 yaşına kadar bir çocuğun beyninin bir yetişkinden 2.5 kat fazla, 6 yaşına kadar da bir profesörünkinden 2 kat daha hızlı çalıştığını söylemektedirler.
Tüm uluslar arası çalışmalar, araştırmalar aile içi desteğin çocuğun yaşamında çok etkili olduğunu göstermektedir. Okul öncesi eğitim alan çocuklarımıza aile içi destekte önem taşımaktadır.
Çocuk aileden özellikle de anne ve babadan güven, sevgi, anlayış, ilgi ve çevresini kuşatması gibi şeyler ister. Dede – nine ile torun ilişkileri hep dikkat çekmiştir. Çok iyi iletişim içindedirler. Çünkü onlar sadece severler.
Çocukta onları sever doğal olarak. Çocukla ilgilenen her kim ise çocuğun gelişiminde çok etkili olanda odur. Zihinsel gelişimi için hayal kurması çok önemlidir.
Bu çağda okumayı öğrenene kadar onları gerçek dünyada tanıyabilecekleri en iyi dostlarıyla, yani kitaplarla tanıştırmamız ve onlara kitap okumamız gerekmektedir. Evet değerli babalarımız.
Her akşam bir 10 dakikanızı sevgili yavrunuza ayırarak okuyacağınız birkaç sayfa onun çok temiz ve sevgi dolu kalbinde, hayatında neleri değiştirecektir.
Ben bu anlamda bu kampanyanın çok başarılı olacağına inanıyorum. Kampanyanın İlimizden Ülkemize dalga dalga yayılacağını çok güzel kazamınlar la tekrar bize döneceğini düşünüyorum.
Kampanyada emeği geçen herkesi tebrik ediyor, kampanyaya destek veren, uygulayacak olan tüm babalarımızı şimdiden kutluyorum.’
‘Baba Bana Kitap Okur musun?’ adlı kampanya töreninin sonunda ise veliler Anaokulu öğrencilerinin proje köşelerini incelerken, bazı Anaokulu öğrencilerinin okuma-yazma öğrendiği görüldü.