CHP Mustafakemalpaşa İlçe Örgütü Kadın Kolları Başkanı ve yönetimi Cumhuriyet Bayramı nedeniyle kamuoyuna duyurulmak üzere basın açıklamasında bulundu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi.
‘Ülkesi yabancılar tarafından işgal edilmiş bir milletin, tarihte eşi benzeri
görülmemiş, ulusal bağımsızlık mücadelesiyle kurulan laik Cumhuriyet”imizin 85.
yılını kutluyoruz.
Bayramların en büyüğü olan CUMHURİYET BAYRAMI”mız hepimize
kutlu olsun. Ülkemizi Cumhuriyet”imizin kuruluşundan 85 yıl sonra yaşamsal
sorunlarla karşı karşıyadır. Acı ve sıkıntı içindeyiz. Türkiye, küresel
kuşatmayla yönlendirilmek istendiği bir süreçte, başka rol üstlenen AKP”nin
dayattığı model, uyguladığı politikalar bölgemize yönelik emperyalizm
politikaların amaçladığı yapılanmaya hizmet edecek şekilde sürdürülmektedir.
Hatta ulusal çıkarlarımız bile küresel gücün izin verdiği oranda
savunulabilmektedir. Laik demokratik Cumhuriyet”imize ve bütünlüğümüze yönelik
saldırılar planlı, programlı olarak hayata geçirilirken; etnik ve mezhepsel
farklılaşmalar körüklenmekte, terörün güçlenip, yaygınlaşmasıyla iç ve dış
güvenliğimiz tehdit edilmektedir.
Eşitsizlik; Bölgesel eşitsizlik, gelir dağılımında eşitsizlik, fırsat
eşitsizliği, eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik hizmetlerine ulaşma ve
yararlanmada eşitsizlik, yoksulluk, işsizlik ve benzer sorunlar; toplumsal
yaşamı çürütecek boyutlara tırmanmakta, halkın sahnelenen oyunu görme yetisi;
düşünce denetimi sistemleriyle, medya iktidar ilişkileriyle, kitle iletişim
planlamalarıyla, yüksek düzeyde bir dezenformasyonla köreltilmeye
çalışılmaktadır.
ÜLKEMİZİN GELECEĞİ TEHLİKEDEDİR!!! BUNU HEPİMİZ İLİKLERİMİZDE HİSSEDİYORUZ
Başbakanın ‘AKP iktidarı, Cumhuriyet tarihinin SESSİZ DEVRİMİ olarak
hatırlanacak çok önemli birikimlerine imza atmış bir icraat hükümetidir.’
sözleri 2002 den beri yaşanan sürecin niteliğini tüm çıplaklığıyla ortaya
koymaktadır.
ABD ile stratejik ortak vizyon belgesini imzalayan, Türkiye”yi BOP”a angaje
eden, ulusal çıkarları hiçe sayan, tavizkar, teslimiyetçi, bölücü politikalarla
toplumun kutuplaşmasına yol açan, insanların dini duygularını kullanarak, dindar
kesimi elinin tersiyle bir kenara itip, dinci bir akım yaratan bu iktidar, “Az
Müslüman çok Müslüman” diye toplumu ikiye ayırmıştır.
Bütün bunları sadece kendi
iradesiyle değil, gözü bu topraklar üzerinde olan “böl parçala” yöntemiyle Orta
Doğu”yu kan gölüne çeviren ABD ve işbirlikçisi İngiltere ile birlikte
yürütmektedir.
ABD Türkiye”de ılımlı İslam devletini resmi politikası haline getirmiştir.
Kökten dinci siyasal partiler aracılığı ile Cumhuriyetin çağdaş değerleri
yerine, İslamcı değerleri ve yapılanmayı tercih ettiğini açık olarak
göstermiştir.
22 Temmuz seçimlerinden sonraki süreçte ülkemiz kirli, politik, dini ve çıkarcı
yolsuzlukların sisli günlerini yaşamaktadır.
Totaliter bir rejim anlayışı hareket eden bu iktidar “ben yaptım oldu”
dayatmaları pervasızlığını daha sık ortaya koymaktadır. Diğer tarafta uyutularak
yürütülen, bir türlü ifade edilemeyen, nitelik değiştiren terör sınır ötesi
harekat, sıcak takip gibi, iç ve dış gelişmeler işimizin hiç de kolay olmadığını
göstermektedir. Türkiye”nin egemenliği ile ilgili bu sorunlar, geleceğimizi
tehdit etmektedir.
Dayatmacı, ilkesiz, tarihinden utanan, geleceğine sahip çıkamayan, Türkiye”yi
tehlikeli süreçlere taşıyan, yanlış ve etkisiz terör politikalarının sonucunda;
yüzlerce evladımızın şehit olmasına, ulusal bütünlüğümüzün, kardeşlik ve
dayanışmamızın yara almasına neden olan bu iktidara; karşı durmanın, temel
sorumluluğumuz olduğunu biliyoruz.
Yaşanan toplumsal, ekonomik, sosyal, siyasi, ahlaki, insani yaraları sarmak
Cumhuriyet”in yarattığı çağdaş yapıya düşman olanlara karşı çıkarak, ülkeyi
esenliğe kavuşturmak, bizim tarihi ve güncel görevimizdir.
Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir. Cumhuriyet; kul olmak, emre uymak yerine,
birey olmak; yurttaş olmak, kendine güven duymanın erdemliği ve onurlu yaşamın
ta kendisidir.
Cumhuriyet”imizin kuruluşunun 85. yılını kutlarken Mustafa Kemal ve silah
arkadaşlarını saygı ile anarak bu günlerin geçeceğine ve aydınlanma devriminin
yol alacağına olan inancımızı birkez daha yineliyoruz.
Kuldan yurtaş yaratmayı başaran, özündeki insani idealleri ve devinimini
kaybetmeyen devrimci Cumhuriyet”in gücü buna yeterlidir, yetecektir. Buna
inancımız sonsuzdur.
YAŞASIN LAİK, DEMOKRATİK TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE.’
