DOLAR
34,2400
EURO
36,9958
ALTIN
2.936,70
BIST
8.850,31
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Açık
19°C
Bursa
19°C
Açık
Cuma Parçalı Bulutlu
17°C
Cumartesi Çok Bulutlu
14°C
Pazar Hafif Yağmurlu
14°C
Pazartesi Az Bulutlu
13°C

Hikaye Değil Gerçek

Hikaye Değil Gerçek
Yavuz Süt Mamülleri Mustafakemalpaşa

Hikaye Değil Gerçek

1961 yılında Mustafakemalpaşa Demirdere Köyü’nde doğup; bir köylü kızın, öğretmen olma hikayesi…

Mustafakemalpaşa’lı Öğretmen Kadriye Yılmaz Civelek’in hikayesini; Emekli Eski Öğretmen, Öğretmen Davut İlkokul eski Müdürü Kemal Duman’ın paylaşımından okuyalım.

“1961 Türkiye’si…
İlkokulu yeni bitirmiş bir kız çocuğu. Bundan sonra eğitim görme şansı hiç yok..! Çünkü böyle bir adet yok toplumda… Babası ve annesi Onu başka bir yere gönderme cesaretini de zaten gösteremez..! Ancak bir mucize oluyor. Köy öğretmenleri günlerce uğraşarak ailesini ikna ediyorlar. Kız çocuğu sınavlara giriyor. Savaştepe Öğretmen Okulu’nu kazanıyor…

Bu kez de gönderelim mi göndermeyelim mi kaygısı başlıyor. Çünkü okulda hem erkek hem de kız öğrenciler okuyor. Yani karma bir okul…

Sonunda baba bütün cesareti ile: “Benim kızım okumalı..!” Diyor ve gönderiyor. Köyden okumaya giden ilk kız çocuğudur bu öğrenci.
Yıllar sonra tayin olduğu bir köyde müfettişin biriyle bu konuyu konuşuyorlar. Ahmet Hamdi Toprak isimli bu müfettişin çok ilgisini çekiyor hikaye. Genç öğretmenin babasının köyünü ve ismini öğreniyor. Bir zaman sonra da o köye gezmeye gidiyor… Köy kahvesine gelen bu fotörlü, pardesülü, kravatlı, elinde çantası olan adamı gören köylüler ürküyorlar. İçlerinden biri cesaretini toplayarak:
“Hoş geldin beyim, birini mi aramıştın..!” Diye soruyor. O da kendini tanıttıktan sonra: “Bana bu köyde Celil’in Hüseyin diye biri varmış, Onu bulun getirin..!” Diye sertçe cevaplıyor.

Köylüler birbirlerine bakınıyorlar. Ancak emir demiri keser..! Gidiyorlar, Celil’in Hüseyin’e haber veriyorlar: “Seni böyle böyle birisi kahve önünde bekliyor..!” Diyorlar. Celil’in Hüseyin ‘acaba kızım bir yanlış mı yaptı’ düşüncesi ile apar topar kahve önüne geliyor: “Buyurun beyim, beni çağırtmışsınız..!” Diyecek oluyor…

Müfettiş hızla ayağa kalkıyor. Gelenin iki elini birden tutuyor ve ani bir hareketle öpüyor. Celil Hüseyin de köylüler de şaşkındır. Ne olduğunu anlamamışlardır.

Müfettiş:
“Senin bu köyden ilk defa bir kız çocuğunu okumaya gönderdiğini öğrendim. Çok memnun oldum. Sadece bu yüzden seni ziyarete geldim. Tebrik etmeye geldim. Senin gibi babalar olduğu sürece Türkiye Cumhuriyeti Devleti var olmaya devam edecektir…” Diyor.

Celil’in Hüseyin de köylüler de şaşkındır. Kızını öğretmen okuluna gönderdikten sonra yapılan dedikodular sebebiyle, 6 ay kahveye ve insan içine çıkamayan baba, sevinçten sarhoş gibidir. Çektiği sıkıntıları bir anda unutur.

Bu baba, 1974 Kıbrıs Çıkarması’nda tek oğlunu Kıbrıs’ta şehit veren, cenazesini dahi memleketine getiremeyen, köy mezarlığında Ona boş bir mezar yaptıran, vefat edene kadar da Şehit Oğlu Aziz’in hatırasını her gün o boş mezarı ziyaret ederek yerine getiren Mustafakemalpaşa’nın Demirdere Köyü’nden Celil’in Hüseyin Yılmaz’dır.
Kızı da bugünlerin Kadriye Yılmaz Civelek Öğretmeni’dir.”

Hikaye Değil Gerçek Hikaye Değil Gerçek

Dostmedya Haber’i sosyal medyada takip ederek, son dakika Mustafakemalpaşa Haberleri’ne anında ulaşabilirsiniz.