DOLAR
35,9646
EURO
37,1963
ALTIN
3.310,03
BIST
9.951,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Çok Bulutlu
6°C
Bursa
6°C
Çok Bulutlu
Cumartesi Hafif Kar Yağışlı
6°C
Pazar Hafif Kar Yağışlı
6°C
Pazartesi Çok Bulutlu
6°C
Salı Kar Yağışlı
7°C

Kene Isırmasına Dikkat

Yaz mevsimine girdiğimiz son haftalarda Türkiye’nin gündemini meşgul eden kene ile ilgili olarak uzmanlar uyarı yaptı:

Kene Isırmasına Dikkat
Yavuz Süt Mamülleri Mustafakemalpaşa

Kene vücuttan uzaklaştırılırken kesinlikle ezilmemeli, başı kopartılmamalı.
Derhal doktora başvurmalı.
Yaklaşık yarım cm boyunda, kan emen, yeşillik alanlarda yaşayan bir böcek olan
kene, günlerdir kamuoyunun gündeminde.
Taşıdığı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı 2002’den bu yana 33 kişinin
ölümüne neden oldu. Havaların ısınmasıyla birlikte insanların piknik alanlarına
yönelmeleri, hastalığın kırsal alanların yanı sıra büyük şehirlerde de ortaya
çıkmasının en önemli nedeni. Hal böyle olunca ‘Acaba bu küçücük böcekle nasıl
mücadele ederiz, ya bize de musallat olursa’ gibi sorular kafaları kurcalıyor.
Öncelikle, vücuda yapışıp kan emerek beslenen bu küçük böceklerin hepsi hastalık
taşımıyor. Özel bir kene türü bu hastalığı taşıyor.

Hastalık taşıyanlar ise erken tespit edildiğinde, virüsü vücuda bulaştırma
fırsatı bulamıyor.
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim
Üyesi Doç. Doktor Levent Aydın, kene ile temas durumunda kenenin ezilmemesi,
çıkarılırken başının kopartılmaması, keneyi uzaklaştırmak için ısı uygulanmaması
gerektiğini vurguluyor.

Kenelerin virüs, bakteri, protozoon ve riketsia adı verilen gözle görülmeyen
parazitleri taşıdıklarına, bu ciddi enfeksiyon etkenlerini kanını emdikleri
insan ve hayvanlara aktardıklarını belirten Aydın, etkenlerden birinin de KKKA
virüsü olduğuna işaret ediyor.
Aşısı ve ilacı yok.
Genellikle yaz aylarında ortaya çıkan hastalık az gelişmiş ülkelerde görülüyor.
Hatta hastalığın görüldüğü en gelişmiş ülke Türkiye. Bu yıl hastaneye başvuran
144 kişiden 63’ünde hastalık tespit edildi. Uzmanlar çoğunlukla Doğu Karadeniz
ve Doğu Anadolu bölgesindeki 22 ilin KKKA tehlikesi altında olduğunu belirtiyor.
Ancak hastalık diğer illerde de görülebiliyor. Türkiye’de KKKA bulaşanların ölüm
oranı yüzde 5, diğer ülkelerde ise bu oran yüzde 25 ile yüzde 80 arasında
değişiyor. Çünkü hastalıktan koruyacak bir aşı ya da tedavide kullanıhlacak bir
ilaç bulunmuyor. Hastaların tedavileri destek tedavi şeklinde yürütülüyor,
dolayısıyla vücuda yapışan kenenin hastalığı bulaştırmadan tespit edilmesi önem
kazanıyor.
Vücudunuzu kontrol edin!
Doç. Doktor Levent Aydın, Türkiye’de son 5-6 yıl içinde önce Karadeniz Bölgesi’nde
belli odaklardaki insanlarda görülen bu hastalığa daha sonra İç, Güneydoğu ve
Marmara bölgelerinde rastlandığını belirtti. Günümüzde dünyada 30 kene türünün
hastalık etkenini taşıdığına, özellikle “Hyalomma” cinsinin tehlikeli olduğuna
dikkati çeken Aydın, hayvancılıkla uğraşanların, veteriner hekimlerin ve piknik
alanlarındaki insanların risk altında olduklarını vurguladı. Bu noktada, piknik
alanları, ormanlık alanlar, otlak ve çalılıklar ile ırmak kenarlarına giden
vatandaşların biraz daha korunaklı giyinmeleri, evlerin döndüklerinde de
vücutlarını kontrol etmelerini öneriliyor.

Kene tespit edildiğinde ise en önemli nokta, keneyi parçalamadan tek seferde
vücuttan çekip almak. Levent Aydın, kenenin ısıracağı vücut bölgesine önce lokal
anastezik bir madde salgıladığını, bu nedenle kişinin ilk 24-48 saat içinde
ısırığı görmezse hissedemeyeceğini anlattı. Hastalığın ısırıldıktan 16-24 saat
sonra bulaşacağını ifade eden Aydın, ısırmanın 3-5’inci günlerinde
bulaştırıcılığın en yüksek dereceye çıktığını kaydederek, şunları söyledi: “Bu
nedenle risk gruplarında kene ısırma süresi hayati önemdedir. En kısa sürede
kene vücuttan uzaklaştırılmalıdır. Kene uzaklaştırılması hekim kontrolünde
yapılmalıdır.

Kene ezilmemeli, çıkarılırken başı kopartılmamalı. Keneyi uzaklaştırmak için
ısı uygulanmamalıdır. Kenelerde ayaklarının gerisinde soluma organelleri olduğu
için üzerine yağlı bir pamuk 5 dakika kadar kapatılarak soluması engellenebilir.
Daha sonra battığı yönün tam zıt tarafına ani ve tek bir hamle ile çekilmesi
gereklidir. Unutulmamalıdır ki kenenin vücutta kalış süresi önemlidir. Bu
nedenle en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.”
 

Hastalığın saptandığı bölgelerde hayvanlarda, özellikle sığırlarda kene
kontrolü ve ilaçlamasının düzenli olarak yapılması, insanların kişisel korunma
konusunda bilgilendirilmesi, çevre ve meraların kontrol altına alınması
gerektiğini anlatan Aydın, hastalığın görüldüğü yörelerde yaşayan vatandaşlara,
özellikle kırsal alanda çizme ve uzun kollu giyinmeleri, bu alanlardan
ayrıldıktan sonra koltukaltı ve kasık bölgeleri başta olmak üzere vücutlarını
dikkatle aramaları, keneye rastlamaları halinde zaman kaybetmeden bir sağlık
kuruluşuna başvurarak keneyi çıkarttırmaları uyarısında bulundu.
Hastalığın oluşması:
Hastalık genellikle kene ısırığı ile virüsün bulaşmasından 1-3 gün sonra ortaya
çıkar. Bu süre en fazla 9 güne kadar uzayabilir. Hasta hayvanın kan ve vücut
sıvıları bulaşmış ise bu durumda hastalığın ortaya çıkışı 13 güne kadar
uzayabilmektedir. Ateş, kırıklık, baş ağrısı, halsizlik, aşırı duyarlılık, kol,
bacak ve sırtta şiddetli ağrı ve belirgin iştahsızlık bulguları ile başlar.
Bazen kusma, karın ağrısı ve ishal olabilir.
İlk günlerde yüz ve göğüste küçük cilt altı kanamaları, gözlerde kızarıklık,
gövde, kol ve bacaklarda bir yere çarpmış gibi cilt altı kanamalar oluşabilir.
Burun kanaması, kanlı kusma, kanlı dışkılama, kanlı idrar görülebilir. Vajinal
kanamaya da rastlanabilir.
Ağır olgularda hepatit, karaciğer, böbrek, akciğer yetmezlikleri oluşabilir.
Tedavi:
Diğer çoğu virüs hastalıklarında olduğu gibi bu hastalığın da doğrudan bir
tedavisi ve etkili bir ilacı olmayıp daha çok destek tedavisi ve bulguları
gidermeye yönelik tedaviler ve bazı antivirütik ilaçlar uygulanmaktadır. Erken
dönemde başlanılan destek tedavi daha başarılı sonuç vermektedir. Geç başlanılan
tedavi ve ağır seyredebilen hastalık öldürücü olabilmektedir. Hastalığa karşı
aşı çalışması yürütülmekle birlikte henüz koruyucu bir aşı geliştirilememiştir.

Korunma:
Hastalık, kenelerin sokması sonrası salgıladıkları sıvıyla, kenelerin
çıkartılırken ezilmesi sonucu çıkan sıvı ve kanıyla veya kene sokması sonucu
virüsü alıp hasta olmuş hayvanların kan ve salgıları ile bulaşabilmektedir. Bu
nedenle, mera ve meskenlerde yerleşik keneler kan emerek beslenirler. Hayvanları
kenelerden uzak tutarak kenelerin yayılmaları engellenmelidir.
Bunları unutmayın!
* Kene görürseniz bir cımbız yardımıyla ya da eldivenle dikkatlice tutulmalı ve
tek seferde, kopartmadan, patlatmadan çekilmeli.
* Kene üzerine alkol, gazyağı, kolonya v.b. dökmeyin, ısı uygulamayın. Bu
durumda mikrobu vücudunuza verebilir.
* Kene uzaklaştırıldıktan sonra ısırma bölgesi dezenfekte edilmeli, eller
sabunla iyice yıkanmalı.
* Kırsal alanlarda daha korunaklı giyinmeye özen gösterin.
* Bu alanlardan ayrıldıktan sonra koltukaltı ve kasık bölgeleri başta olmak
üzere vücudunuzu dikkatle kontrol edin.
* Risk almak istemiyorsanız bir sağlık kuruluşuna müraacat ediniz.

Dostmedya Haber’i sosyal medyada takip ederek, son dakika Mustafakemalpaşa Haberleri’ne anında ulaşabilirsiniz.