DOLAR
35,5496
EURO
36,6306
ALTIN
3.103,14
BIST
9.866,73
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Parçalı Bulutlu
10°C
Bursa
10°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
10°C
Cumartesi Açık
12°C
Pazar Parçalı Bulutlu
12°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
14°C

Tarımsal üretimde yaşanan büyük sorunlar

Tarımsal üretimde yaşanan büyük sorunlar
Yavuz Süt Mamülleri Mustafakemalpaşa

Tarımsal üretimde yaşanan büyük sorunlar

Mustafakemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Mehmet Aydemir, tarımsal üretimde yaşlanan sorunlarla ilgili basın açıklaması yaptı.

Mazot, elektrik, gübre gibi birçok kaleme gelen zamların üreticinin belini büktüğüne dikkat çeken Aydemir, artan fiyatlar nedeniyle birçok çiftçinin yeterli miktarda gübre kullanamadığını, yaşanan sorunlar nedeniyle önümüzdeki dönemde rekolte düşüşlerinin yaşanmasından endişe edildiğini vurguladı.

TEHLİKELİ BİR SEZON BEKLİYOR

“Tarımsal üretim alarm veriyor” diye konuşan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Aydemir; “ Gübrede fiyat atışları yüzde 400’leri, zirai ilaçlarda yüzde 250’leri, yem fiyatlarında yüzde 200’leri, tarımsal sulamada kullanılan elektrikte yüzde 90’ları ve mazotta ise yüzde 85’leri buldu. Çiftçimiz ekim yapamaz hale geldi. 2022 yılı üretim için tehlikeli bir sezon olacaktır. Yetkililere sesleniyoruz, çiftçimize, üreticimize şimdiden sahip çıkın. Acil olarak çiftçilerimizin tarlasını satmasını önleyecek, üretimde kalmasını sağlayacak tedbirleri alınmalı” ifadelerini kullandı.

Mustafakemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Mehmet Aydemir, tarımsal üretimde yaşanan sorunlarla ilgili bir basın açıklaması yaptı.

Açıklamasında destekler, artan gübre fiyatları ve çiftçinin yaşadığı ekonomik sorunlara değinen Aydemir; “2021 yılının Eylül ayından itibaren gübre fiyatlarındaki aşın yükseliş beraberinde gübre kullanımında azalmayı getirdi. Artan gübre fiyatları dikkate alındığında, 2021 yılında hububatta dekara 20 TL, diğer ürünlerde dekara 8 TL olan destek çok yetersiz kaldı. Gübre desteğinin bazı ürünlerde gübre maliyetini karşılama oranı yüzde 1’lere kadar düştü. Gübre desteği de anlamını yitirdi. Gübre fiyatlarının yarısının devlet tarafından destek olarak verilmesi sağlanmalıdır. Önemli bir tarımsal girdi olan gübrede, Aralık ayı itibariyle son 1 yılda, amonyum sülfat gübresi yüzde 437, üre gübresi yüzde 403, amonyum nitrat gübresi yüzde 371, DAP gübresi yüzde 294 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 261 oranında arttı. Gübre kullanımının sürdürülebilir olması için gübre fiyatlarının makul seviyelerde tutulması gerekiyor. 2022 yılında yetersiz gübre kullanımının ülkemize faturası ağır olur. Dövizdeki artış nedeniyle bazı tarım ilaçları fiyatlarında da yüzde 70’e varan oranlarda artışlar yaşandı. Geçen yıla göre süt yemi yüzde 97,1, besi yemi yüzde 96,5 oranında arttı. Aralık ayının 20’sinden sonra döviz kurunda görülen düşüşlere bağlı olarak pek çok gıda ürününde ve tarımsal girdi fiyatlarında beklenilen düşüş yaşanmadı. Bu durumda gübre fiyatlarında da kayda değer oranlarda indirim olmadı. Kimyasal gübreleri ucuza ithal ettikleri halde fiyatlarını daha pahalıya ithal eden firmalarla bir tutan ve bunun yanında haksız bir şekilde kâr marjlarını artıran ithalatçılar ve dağıtıcılar bulunuyor. Gübre piyasasının istikrarsızlığından yaralanarak haksız kazanç elde eden bu firmaların ve dağıtıcıların, Ticaret Bakanlığınca denetlenerek piyasa fiyatlarının düzenlenmesi açısından gübre fiyatlarını maliyet ve onun üzerine adil bir kâr düzeyine getirmeleri sağlanmalıdır. Bu bağlamda gübre üreten ve ithal eden tüm sektörün dünya gübre fiyatlarının yüksekliği karşısında üreticilerin gübreye taleplerini haksız kazanca dönüştürme çabasına girmemeleri gerekiyor” dedi.

MAZOTUN LİTRESİ 1 DOLARI GEÇTİ

Üreticinin sırtından haksız gelir elde etmeye çalışmanın, tarımsal üretime vurulacak en büyük darbelerden biri olduğuna dikkat çeken Başkan Aydemir; “Diğer önemli bir girdi ise mazottur. Mazot fiyatları, 2021 yılında yüzde 73,8 artarak 6 TL 68 kuruştan 11 TL 56 kuruşa yükseldi. Ancak, 31 Aralık 2021’den 8 Ocak 2022’ye kadar geçen sadece bir haftalık zaman diliminde mazotun litre fiyatına yüzde 19,64 zam yapıldı. Tarımın bu en önemli girdisi 2022 yılının daha en başında 11 TL 56 kuruştan 13 TL 83 kuruşa çıktı ve 1 litre mazot 1 doları geçti. Gıda arzına olan ihtiyacın geçmiş yıllara göre daha da arttığı günümüzde, tarımsal üretimin başlangıcı olan tohumun önemi her geçen gün artıyor. Gıda zincirinin ilk halkası olan tohum, biyolojik ve kültürel çeşitliliğin ise temelini oluşturuyor. Dünyada ve ülkemizde ekim alanları giderek daraldığından, üretimi arttırmanın tek yolu verimliliği artırmaktır. Bu nedenledir ki tohum üretiminin artırılması ve tohum ihtiyacımızın yurt içinden karşılanması önem taşıyor. Sertifikalı tohum üretimi 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 8,6 artarak 1 milyon 242 bin 65 tona ulaştı. Sertifikalı tohum üretim miktarının içerisinde en fazla pay alan tohum türü, 500 bin 574 ton ile buğdaydır. Ekilişlerin bu yıl Kasım ayına sarkması ve kuraklık nedeniyle hububat piyasasında görülen aşırı daralma tohumluk fiyatlarını da etkiledi. Kasım ayında piyasada 2020’ye göre buğday tohumluğu için yüzde 75’i, arpa tohumluğu için ise yüzde 100’ü aşan fiyat farklılıkları oldu. Sertifikalı tohum fiyatlarında yüzde 100’lere varan artışlar yüzünden çiftçimizin sertifikalı tohumluk kullanımında ciddi azalma yaşandı. Bu durum rekoltede ve kalitede kayıplara neden olacak. Bu nedenle sertifikalı tohum kullanımına verilen destekler artırılmalı, üretici teşvik edilmelidir. Sertifikalı tohum fiyatları da olabildiğince düşük tutulmalıdır. Ayrıca son yıllarda iklim değişikliğinin de etkisiyle yaşanan kuraklık, tohumun ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. Özellikle kuraklık riski olan bölgelerde kuraklığa dayanıklı tohum çeşitlerinin daha da geliştirilip çiftçiye ulaştırılması sağlanmalıdır. Çiftçimizi kaliteli tohum kullanmaya teşvik etmek gerekirken, yapılan zamlarla çiftçimiz bırakın kaliteli tohum kullanmayı, tohum bile kullanamaz hale geldi. Bu durum üretime büyük darbe vuracaktır” diye konuştu.

İTHALATLA ÜLKEYİ DOYURMA İMKÂNI YOKTUR

Tarımsal sulamada üreticinin karşı karşıya kaldığı sorunların başında elektrik fiyatları geldiğini kaydeden Ziraat Odası Başkanı Mehmet Aydemir şunları söyledi; “Özellikle fon, pay ve vergi dahil, 2020 yılı Aralık ayı itibarıyla 85,2 kuruştan elektrik alan üreticilerimiz 2021 yılı Aralık ayında yüzde 22,2lik artışla 104,1 kuruştan elektrik kullanmak zorunda kaldı. Üreticilerimiz mesken abone grubuna göre yüzde 16,34 daha pahalı elektrik kullandı. Diğer taraftan, 2021’de zaten çok pahalı olan elektrik fiyatları nedeniyle büyük maliyet artışlarını göğüslemek zorunda kalan üreticilerimiz indirim beklerken, 31 Aralık 2021 gece yarısı elektriğe gelen ve 01 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olan astronomik zamlar sonucunda yıkıldı. 2022 zammıyla tarımsal sulamada kullanılan elektrikte, tek zamanlı alçak gerilim fiyatında 2021’e göre yüzde 94,8 oranında fiyat artışı oldu. 2021 Aralık ayında, ‘KDV ve diğer kalemler’ hariç tek zamanlı alçak gerilim birim fiyatı kilovat saatte 86 kuruş iken, gelen zamla birlikte kilovat saatte 167 buçuk kuruşa yükseldi. Artan elektrik fiyatları üretimin sürdürülebilirliği için büyük bir tehdit unsuru haline geldi. Üreticilerimiz bu elektrik fiyatlarıyla üretim yapamaz hale geldi. Üreticilerimizin verimli bir şekilde üretime devam edebilmeleri için elektrik fiyatları makul düzeye çekilmelidir. Tarım sektörünün stratejik önemi göz önüne alınarak, tarıma pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Elektrikte uygulanmakta olan yüzde 18 KDV oranı artan maliyetler karşısında ezilen çiftçilerimiz için yüzde 1’e indirilmelidir. Elektrik mutlaka desteklenmeli, tarifede ciddi bir indirim yapılmalıdır. Aylık fatura düzenlenmesi de üreticilerimizi sıkıntıya sokmaktadır. Gerekli düzenlemeler yapılarak ürünlerin hasat dönemi dikkate alınıp, yılda bir ya da iki kez olacak şekilde tahsilat yapılması sağlanmalıdır. Çiftçilerimiz gübre, mazot, sertifikalı tohum, elektrik ve ilaç kullanmaktan korkuyorsa ve kaçıyorsa üretmekte ciddi bir sorun var demektir. Çiftçimizi toprağa ısındırmalıyız, korkularını bertaraf etmeliyiz. Üretmek için değil, sadece rant için toprak alanların sayısı hızla artıyor. Bu durumu seyredemeyiz, görmezden gelemeyiz. Acil olarak çiftçilerimizin tarlasını satmasını önleyecek, üretimde kalmasını sağlayacak tedbirleri almalıyız. Taşıma suyla değirmen dönmez. İthalatla ülkeyi doyurma imkânı yoktur. Çok üzülürüz. Son pişmanlık fayda etmez.”

Haber Kaynağı: Mücadele Gazetesi

Dostmedya Haber’i sosyal medyada takip ederek, son dakika Mustafakemalpaşa Haberleri’ne anında ulaşabilirsiniz.